24 Kasım 2015 Salı
Benden bir şeyler.
Bir sınav haftası daha bitti ama şu gribin yakamızı bırakacağı yok anlaşılan. Tüm sınav haftası boyunca hastalık başucumdan ayrılmadı gitti. Hem de öyle böyle değil. Bir de benim hasta olunca tam olma gibi bir halim var. Uzunca bir vakit çıkamam yataktan. Beni anlayanlar vardır muhtemelen. Siz siz olun sıkı sıkı giyinip de çıkın dışarı. Sonbahara kendisine güvenilmeyeceği gibi havasına da güvenilmez çünkü.
Bugün burada olma nedenim biraz içimi dökmek ve buraları kendi haline bırakmamak. Sözlerimin bir yerlere ulaştığını varsayarak yazmak istiyorum. Bir günlük misali yazasım geldi çünkü şu boş satırlara.
Kırgın olduğum vakitler yazı yazmanın rahatlattığını pek yeni öğrendim. Henüz 2 yıl kadar vakit olmuş olmalı. Kafamda daha mutlu ve istediğim gibi bir hayat oluşturmak hoşuma gitmiş olmalı ki kapıldım bu hobiye. Kapıldıkça daha bir koptum sanki dünyadan. Ama hoş olan kısmı zaten bu değil mi? Biraz olsun hayatla kendi arana mesafe koymak. İnsanın, kendine geniş bir çerçeveyle bakabilmesinin en güzel yanı. Sadece kendine de değil üstelik, içinde bulunduğu tüm yaşantısına, görebileceği en ince ayrıntısına kadar. Zaman zamanda başkalarının hayatlarına küçükte olsa bir bakış atmayı sağlıyor. Bakmakla görmek arasındaki farkları zihne kazıyor adeta.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)